Her alanda yaşanan teknolojik gelişim yaşamımızı derinden etkilemeye ve değiştirmeye devam ediyor. Bu durum finansman yöntemlerinde de önemli değişime neden oluyor. Yüksek finansman gerektiren girişimler bugüne kadar bu finansmana erişim imkânı olan ve bankalardan kredi çekebilen büyük şirketlerin tekelindeyken artık gelişen internet teknolojileri sayesinde isteyen herkes potansiyeli olan girişimine fon sağlayabiliyor. Buna imkân sağlayan yeni ve alternatif finansman trendlerinden birisi de “kitle fonlaması”.
Birçok girişimci startup olarak adlandırılan ve başlangıç aşamasındaki inovatif fakat riskli yeni girişimleri için bankalardan kredi almak, ailesi veya çevresinden borç almak, girişim sermayesi fonlarına veya melek yatırımcılara başvurmak gibi geleneksel olarak nitelendirilebilecek finansman yöntemleri yerine kitle fonlamasına başvuruyor. İnternet aracılığıyla doğrudan kişilerden ve geniş kitlelerden finansal destek almaya çalışıyor. Dünyada birçok ülkede uygulanan bu yöntem ile başarılı girişimler arzu ettikleri fona ulaşabiliyor ve böylece finansman ihtiyacını karşılayabiliyor.
Sermayeye erişim kolaylaşıyor ve demokratikleşiyor
Kitle fonlamasını (crowfunding) en basit şekilde bir girişime veya yeni bir projeye internet aracılığıyla kişiler veya kitleler tarafından fon sağlanması şeklinde ifade etmek yanlış olamayacak. Özellikle 2008 küresel finans krizi sonrasında yeni girişimlerin finansman bulmakta yaşadıkları zorluklara bir alternatif olarak yeni bir finansman yaklaşımı olarak gündeme gelen kitle fonlaması, gelişen internet teknolojilerinin geniş kitlelere aracısız ve doğrudan erişimi kolaylaştırması nedeniyle kısa sürede yaygınlaşmaya başladı.
Günümüzde başta ABD ve çeşitli Avrupa ülkeleri olmak üzere özellikle gelişmiş ülkelerde önemli bir gelişim gösteren kitle fonlaması sistemi diğer ülkelerde de yaygınlaşıyor. Dünya çapında kitle fonlaması amacıyla faaliyet gösteren birçok platform bulunuyor. Pek çok erken aşama girişim veya startup bu yönteme başvuruyor. Toplumdan aracısız, daha düşük maliyetli ve hızlı finansman sağlayabiliyor. Bu şekilde sermaye tabanı genişliyor, bireyler ve şirketlerin sermayeye erişimi kolaylaşıyor ve bir anlamda demokratikleşiyor.
Kitle fonlamasında bağış, ödül veya yatırım bazlı modeller uygulanabiliyor
Kitle fonlamasında bağış bazlı, ödül bazlı ve yatırım (hisse senedi/kredi) bazlı modeller olabiliyor. “Bağış bazlı” kitle fonlaması modelinde fonu veren kişiler bir geri ödeme veya bir getiri talep etmiyorlar. İnandıkları ve faydalı olacağını düşündükleri bir projeyi veya yeni fikri desteklemek için gönüllü olarak bağış yapıyorlar. Fakat bu yolla sağlanan tutarlar genelde düşük oluyor ve istenilen miktarda fon toplamak kolay olmuyor. “Ödül esaslı” kitle fonlaması modelinde ise fon talep eden şirket veya kişi projenin başarıya ulaşması durumunda fon sağlayanlara önceden belirlenmiş bir ödül vermeyi taahhüt ediyor.
“Hisse bazlı” kitle fonlaması modelinde fon sağlayan kişilere hisselerin bir kısmı satılabiliyor veya kar paylaşımı hakkı verilmesi söz konusu olabiliyor. “Kredi bazlı” kitle fonlaması modelinde ise fon sağlayan kişilere belirli bir vade sonunda anapara ve faiz ödemesi taahhüt ediliyor. Vade sonunda anlaşılan anapara ve faiz fon sağlayan kişilere ödeniyor. Bunun için kişilerden krediyi toplayıp projeyi yürütenlere aktaran ve vadesi geldiğinde de fon sağlayanlara geri ödemeleri gerçekleştiren geleneksel bankacılığa göre çok daha düşük maliyetle işlem gerçekleştiren internet platformları bulunuyor.
Kitle fonlaması platformları girişimciler ile fon sağlayanları buluşturuyor
Kitle fonlamasına başvurmak ve diğer işlemleri yürütmek için bu konuda online hizmet veren internet platformları kullanılıyor. Bu platformlar, girişimciler ve fon sağlayanlar arasında arabuluculuk işlevi görüyor. Yeni bir iş fikri veya projesi olan yatırımcılar bu platformlara başvuruyor. Platform kendi belirlediği kriterlere göre değerlendirip uygun gördüğü projeleri kabul ediyor. Daha sonra proje sahipleri talep ettiği fon tutarını ve kampanyanın süresini belirliyor. Projeyle ilgili bilgiler ve talep edilen fon tutarı platformun internet sitesi ve mobil uygulaması üzerinden yayınlanıyor. Bazı platformlar ise herhangi bir eleme yapmadan tüm başvuruları internet platformu üzerinden duyuruyor.
Projeye ilişkin kampanya süresince internet sitesi, mobil uygulamalar ve sosyal medya kanalları üzerinden tanıtımlar yapılıyor. Bu şekilde kişilerin ilgisini çekmek hedefleniyor. Projeye fon sağlamayı isteyen kişiler genelde küçük tutarlı fonu online platform üzerinden doğrudan ödüyorlar. Bu şekilde fonlar birikiyor. Kampanya için belirlenen sürenin sonunda proje için hedeflenen para toplanırsa para proje sahibine ödeniyor. Bu süre içinde proje sahibinin istemiş olduğu fon tutarına ulaşılamazsa toplanan paralar platform tarafından fon sağlayan kişilere geri iade ediliyor.
Projeye olan talep ölçülebiliyor ve risk azalıyor
Bu şekilde kitle fonlaması yöntemiyle ve teknolojinin gelişen imkânlarından faydalanarak özellikle erken aşama girişimler geniş kesimlere ulaşarak ihtiyaçları duydukları sermayeyi doğrudan, daha hızlı ve daha düşük maliyetli sağlayabiliyorlar. Aynı zamanda projelerinin tanıtımını yapabiliyorlar. Bunun yanı sıra proje ile ilgili talebi de görme ve ölçme imkânı bulabiliyorlar. Bu da projenin riskini azaltıyor. Eğer istenilen fon kolayca sağlanabiliyorsa bu projenin talebinin ve dolayısıyla başarı olasılığının yüksek olduğunu da gösteriyor. Ayrıca, fon sağlayanların geri bildirimleri ile projelerini geliştirme ve eksikliklerini giderme imkânı bulabiliyorlar. Kitle fonlaması böylece finansmanın yanı sıra başka birçok açıdan da fayda sağlıyor.
Bununla birlikte gerek yöntemlerin uygulanmasında, gerekse de online platformların uygulamasında çeşitli zorluklar, belirsizlikler ve riskler de söz konusu olabiliyor. Proje sahiplerinin taahhüt ettiği ödül veya getiriyi nasıl vereceği, bunun nasıl garanti edileceği, projenin iptal olması durumunda geri ödemenin nasıl ve hangi yöntemle yapılacağı, paranın geri ödenmemesi durumunda yatırımcının zararının nasıl karşılanacağı gibi belirsizlikler risklere neden oluyor. Ayrıca sahte platformlar aracılığıyla veya sahte şirketler için para toplanması riski bulunuyor. Bunun yanı sıra bu sistemin suç gelirlerinin aklanması amacıyla kullanılması ayrı bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Ülkelerde bu konuda çeşitli düzenlemeler ve kısıtlamalar bulunuyor, bazıları kitle fonlamasını yasaklıyor.
Kitle fonlaması sermaye piyasası kanunu ile düzenlendi
Fakat bu risklere rağmen elde edilen faydanın daha yüksek olması nedeniyle söz konusu riskleri de azaltacak yöntemler geliştirilerek kitle fonlaması sistemi dünyada yaygınlaşmaya devam ediyor. Dünyadaki bu gelişim ve başarılı kitle fonlaması uygulamalarının yanı sıra ülkemizde de bu alanda 2010 yılından itibaren çeşitli internet platformlarının kurulmaya başlandığı görülüyor. Bunun yanı sıra kitle fonlaması ilk defa 2017 yılının sonlarında mevzuatımıza girdi ve Sermaye Piyasası Kanunu ile düzenlendi. Kanunda kitle fonlaması; “Bir projenin veya girişim şirketinin ihtiyaç duyduğu fonu sağlamak amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen esaslar dahilinde SPK’nın yatırımcı tazminine ilişkin hükümlerine tabi olmaksızın kitle fonlama platformları aracılığıyla halktan para toplanması” olarak tanımlandı.
Kanuna göre; kitle fonlamasına aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren bir kitle fonlama platformunun kurulabilmesi veya faaliyetlerine devam edebilmesi için SPK’dan izin alması gerekiyor. Kitle fonlaması platformları aracılığıyla para toplayanlar, Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer alan “Halka açık ortaklık” ve “İhraççı” tanımları dışında tutuldu. Ayrıca, kitle fonlaması suretiyle kitlelerden fon toplayan anonim şirketlerin pay sahibi sayısı 500 kişiyi aşsa da bunlar halka arz olunmuş sayılmıyor. Bu şekilde kitle fonlaması platformları halka açık şirket kapsamı dışında bırakıldı. Böylece bu platformlar halka açık şirketler için gerekli olan kurumsal yönetim, kamuyu aydınlatma gibi pek çok yükümlülük, prosedür ve dolayısıyla maliyetten muaf tutuldu.
Kitle fonlaması ülkemizde de gelişiyor
Bunların yanı sıra kitle fonlama platformları Sermaye Piyasası Kanunu’nda “yatırım hizmet ve faaliyetleri” ile “yan hizmetler” kapsamı dışında bırakıldı. Ayrıca kitle fonlaması platformları ve kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan kişiler ile bunlara fon sağlayanlar arasındaki ilişkilerin genel hukuk hükümlerine tabi olacağı belirtildi. Bu şekilde kitle fonlaması Sermaye Piyasası Kanunu kapsamına alınarak önemli bir adım atıldı. Bununla birlikte kitle fonlamasında hangi yöntemlerin uygulanacağı, fonlamada limit veya kısıtlama olup olmayacağı, SPK’dan izin almak için hangi belgelerin gerekli olduğu, olası kötüye kullanım veya ihtilaflarda fon sağlayanların nasıl korunacağı gibi çok çeşitli boşluklar söz konusu. Bu nedenle kanunla yapılan düzenlemeleri daha detaylı açıklayan alt düzenlemelere ihtiyaç bulunuyor. Bu kapsamda SPK tarafından 2019 yılı başında Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ Taslağı hazırlandı ve görüşe açıldı. Gelecek görüşlere göre tebliğin revize edilmesi ve yayımlanması bekleniyor.
Ülkemizde bu alanda yapılan çalışmalar her geçen gün hızlanıyor. Son olarak İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nezdinde İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen bir proje kapsamında “İstanbul Kitlesel Fonlama Uygulama ve Araştırma Merkezi” kuruldu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Yanık’ın önderliğinde kurulan ve Türkiye’nin ilk öğrenci odaklı kitlesel fonlama merkezi olan projenin tanıtımı 11 Aralık 2018 tarihinde düzenlenen konferans ile yapıldı. Kurulan merkez kendisine ait www.istfonbul.com adlı platform ile projelere destek toplayacak. Platform 15 Ocak 2019’da proje kabullerine başlayacak.
Girişimcilik eko sistemimizin gelişmesine katkı sağlayabilir
Yeni ve önemli yatırım trendlerinden birisi olarak karşımıza çıkan ve dünyada birçok ülkede hızla büyüyen kitle fonlaması sayesinde finansman yöntemleri değişiyor, yeni girişimler daha kolay fon sağlayabiliyor. Kitle fonlaması pek çok alanda kullanılabilir yeni bir finansal araç olarak giderek önem kazanıyor. Bir kişi için çok önemli olmayacak küçük tutarlar bu sistem sayesinde bir projeyi hayata geçirebilecek boyuta dönüşebiliyor. Mali imkânı kısıtlı ve bankalardan kredi çekemeyecek bir kişi bu şekilde projesini hayata geçirebiliyor. Bu da dünyadaki girişimcilik eko sistemini geliştiriyor, teknolojik gelişimi ve değişimi daha da hızlandırıyor.
Bu gelişimin daha da hızlanması ve ülkemizde girişimciliğin bir kültür olarak yerleşmesi için kitle fonlaması sisteminin daha iyi tanıtılması, güvenli işlemesinin sağlanması, kötüye kullanımların önlenmesi, sisteme fon sağlayanların haklarının korunması, bunun yanı sıra sistemin girişimciler tarafından daha doğru ve etkili şekilde kullanılmasını sağlayacak mekanizmalar geliştirilmesi önem taşıyor. Bunun için de özellikle kitle fonlaması uygulamasının ruhuna uygun ve sistemi ileriye taşıyacak nitelikte ikincil düzey mevzuatın yayınlanması gerekiyor. Bu konuda güvenilir bir sistem oluşturulduğu takdirde ülkemizdeki girişimcilik eko sistemi hızla gelişebilir. Yeni girişimler başarıyla hayata geçirilebilir. Bu da dünyadaki teknolojik değişimin hızlandığı ortamda ülkemizin bu değişimi yakalamasına imkân sağlayabilir.
Gürdoğan Yurtsever
@guryurtsever
Turcomoney Dergisi’nin Ocak 2019 sayısında yayımlanmıştır.